1593/1 Sk. No:2 Lider Centrio A Blok Kat:2 Daire:11 Bayraklı - İZMİR
info@izmirdostpsikoloji.com
Sosyal Becerinin Önemi

Sosyal Becerinin Önemi

Sosyal beceri; kişinin kendisini doğru ifade etmesini, çevresiyle iletişim kurabilmesini, uyum sağlayabilmesini, duyarlı olmasını, problemlerini çözebilmesini sağlayan öğrenilmiş becerilerdir. İnsanın sosyal bir varlık olarak dünyaya gelmesi, doğduğu andan itibaren ailesiyle ve çevresiyle ilişki içerisinde olması onun sosyal anlamda öğrenmesini, gelişmesini etkileyen birincil faktördür.

Yaşamımızda karşılaştığımız ilk toplumsal yapı olan aile birçok konuda olduğu gibi bizim sosyal becerilerimizin temellerini aldığımız yerdir. İlk göz teması kurduğumuz, duygularımızı, düşüncelerimizi, isteklerimizi ifade ederek karşılığını aldığımız ilk yer olması; bebeklerin, çocukların bu karşılıkları zihinlerinde kaydederek kendi davranış biçimlerini oluşturmalarını sağlar. Daha sonra aile ve yakın çevreden çıkıp karşılaştığımız yeni sosyal çevremiz okul olur. Bu zamana kadar geliştirdiğimiz sosyal becerilerimizi kullandığımız yeni bir çevreye girmiş oluruz. Ailemizin etkileri devam ederken öğretmenlerimiz, arkadaşlarımız da eklenir becerilerimizi geliştirdiğimiz çevremize. Öğrenim hayatını bitirip iş hayatına atılmamız, aile kurmamız sonucunda yaşamımız geliştikçe çevremiz de genişler. Her yeni çevre bizim önceden edindiğimiz sosyal becerilerimizi kullanarak uyum sağladığımız, yeni beceriler geliştirdiğimiz alanı oluşturur.

Sosyal beceri eksikliği/yetersizliği çocukluktan itibaren yaşamımızın pek çok alanında bizi olumsuz etkileyen önemli bir konudur. Araştırmalar gösteriyor ki erken yaşlarda sosyal becerilerinde yetersizlik yaşayan çocuklar, ailelerinde ve okulda ciddi sorunlar yaşayabiliyorlar. Arkadaş/akran ve yetişkinlerle olan ilişkilerinde bu sorunlardan kaynaklı olumsuz deneyimler yaşayan çocuklarda çeşitli ruhsal sıkıntılar ve beraberinde davranış bozuklukları oluşabiliyor. Zamanında fark edilerek doğru müdahalelerin yapılmaması durumunda ise bu problemler artıyor ve yetişkinlik dönemlerinde kişinin iş ve sosyal çevresinde işlevselliğini önemli ölçüde olumsuz etkileyerek ruhsal sıkıntıların, mutsuzluğun kökleşmesine sebep olabiliyor.

Bu durumları önlemek için ebeveynlere önemli görevler düşüyor. Çocuklarımızla iletişimimizi güven, sevgi ve saygı temelleri üzerinde inşa edersek; özgüven, özsaygı ve özsevgi kavramlarının yeterli beslenmesine önemli ölçüde katkı sağlamış oluruz. Çocuklarımızın isteklerini, duygu ve düşüncelerini ifade etmelerine izin vererek onlara iyi bir dinleyici olabilirsek; onların hem kendilerini ifade etme hem de dinleme becerilerini geliştirmelerine olanak sağlamış oluruz. İlgi alanlarını, hobilerini destekleyerek yaratıcı drama vb. metotlarla sosyal becerilerini geliştirmelerine olanak tanımış oluruz. Onlara yaşları ve gelişimleri doğrultusunda sorumluluklar vererek desteklersek yapabileceklerini farketmelerini ve yeni durumlara uyum sağlama becerilerini desteklemiş oluruz. Yapılması ya da yapılmaması gereken davranışları, kabul edilmesi uygun olan ya da olmayan durumları çocuklarımıza nedenleriyle açıklarsak, onlarla bu konularda güvenli bir ilişki içerisinde sohbet edersek; hem neden-sonuç ilişkisini anlamalarını sağlar hem de kabul etmeleri ya da etmemeleri gereken durumlarda kendilerini doğru ifade edebilmeleri konusunda yardımcı olmuş oluruz. Gerektiğinde doğru müdahalelerin yapılabilmesi ve çocuklarımızın sosyal becerilerinin desteklenmesi için öğretmenlerinden, profesyonel destek sağlayan bir psikolojik danışman/psikolog/aile danışmanından destek alınarak iş birliği içerisinde olunması, önleyici ve çözüme ulaştırıcı önemli yollardır.

 

 

Özel İzmir Dost Psikoloji Aile Danışma Merkezi Kurucu Müdürü 
Uzm. Psikolojik Danışman Begüm Ayyıldız

22.08.2019